Aranızda Iron Man’i izlemeyen yoktur sanıyorum. Başrolün zırhı(Dış iskelet, orjinal adı exoskeleton) ile neler yapabildiğini filmin bütün serilerinde gördük 🙂 Bunu gerçek hayata uyarlamak işin çalışan U.S. Army, MAXFAS adında bir dış iskelet geliştirmiş.
Bir çatışma veya savaş anında, askerlerinin ölmemesi için öldürmesi gerektiği bilincinde olan Amerika, geliştirdiği MAXFAS zırhıyla temel amacı elin titremesini engellemek…
(Askerliğimden bir hatıra… G3 ile atışa gitmeden birkaç gün önce komutanlarımızın eğitiminden bir kesit vermek istiyorum. Askerler atış pozisyonundayken(yere yatarak destekli atış) her silahın arpacığının üstüne 1 TL bozuk para konur ve askerin eze eze tetik düşürmesi istenir.O 1 TL düşmüyorsa asker hedefi saptırmadan, elini titretmeden işini yapıyor demektir)
Kolunuzu uzatarak birşey tuttuğunuzda hafif titreme olur. Ağır birşey taşırken veya yorgunsanız bu titreme artar. Asker içinse bu durum isabet oranını düşürür.
Karbon fiber malzemeden üretilmiş, kolunuzu saran ve batarya, çeşitli sensörler ve bir motordan oluşan bu dış iskelet nişancılık eğitimi sırasında ve savaş alanında istemsiz kol hareketlerine ve titremelere engel olmak için geliştrilmiş. Kol uzatılıp nişan alındığında sensörler devreye giriyor ve titreme halinde motor kaslarınızı gererek titremeyi engelliyor. Sonuç olarak isabet oranı artıyor…
MAXFAS “Mobile Arm eXoskeleton for Firearm Aim Stabilization” yani, mobil olarak ateşli silahlar için sabitleme gibi bir anlamı var. MAXFAS benzeri bir teknoloji Felçli hastalar için kullanılırken Mekanik Mühendisi Dan Baechle tarafından Amerikan Ordusu’na MAXFAS olarak uyarlanmıştır. Dan Baechle’nin amacı daha iyi keskin nişancılar yetiştirmek…
Baechle’ın dediğine göre MAXFAS’ın henüz savaş meydanlarına çıkmasına biraz daha zaman var; ancak laboratuvar testleri çok ümit verici. İlerleyen süreçte bu dış iskeleti nişancının göz hareketlerine bağlayarak baktığı noktaya nişan almasını da sağlayarak isabet oranını daha da artırması amaçlanıyor.
Neyse ki M.Akif Ersoy’un bizler için yazdığı İstiklal Marş’ından bir mısra ile kapanışı yapmak istiyorum…
"Garb'ın afakını sarmışsa çelik zırhlı duvar;
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imanı boğar,
''Medeniyet!'' dediğin tek dişi kalmış canavar?"