Anoreksiya, psikolojik bir yeme bozukluğu rahatsızlığıdır. Hayatı tehdit edebilen, ciddi bir rahatsızlık olan bu hastalık, genellikle 12-20 yaş arasındaki genç kızlarda görülür. Hasta, yemek yemeyi reddeder ve kilolarını takıntı haline getirir. Toplumda görülme sıklığı 100 kişide 1 veya 2’dir. Anoreksiyalı hastaların %90’ı kadındır. Hastalığın tam adı anoreksiya nevrozudur, fakat anoreksiya olarak bilinir.
Anoreksiya Belirtileri
Anoreksiya hastalığının belirtileri hem fiziksel, hem de psikolojik olarak gelişir. En büyük fiziksel belirtisi aşırı kilo kaybıdır. Buna ek olarak, kansızlık, kemik erimesi, kuru ve sarımsı cilt, yorgunluk, uyku bozukluğu, adet düzensizliği, baş dönmesi ve bayılma, saçlarda azalma ve tırnakta mavimsi renk değişikliği gibi belirtileri olur.
Psikolojik olarak belirtileri, açlık hissini reddetme, ayna karşısında sürekli kendini izleme, sosyal hayattan geri çekilme ve toplum içerisinde yemek yememe, daha sinirli ve depresif ruh hali, kilo alma korkusu gibidir.
En ciddi psikolojik rahatsızlıklardan olan anoreksiya, tedavi edilmezse veya tedaviye geç kalınırsa ölüme dahi varabilen sonuçlar doğurmaktadır. Ömür boyu sürebilen bu hastalık, genellikle ebeveynler tarafından farkedilir. Eğer aşağıdaki sorunlar da varsa anoreksiyadan şüphelenerek doktora başvurmanız gerekir.
- Bir öğün atlayarak diğer öğüne kadar aç kalmak.
- Yemek porsiyonlarını küçültmek.
- Yemek yememek için bahaneler üretmek.
- Besinlerin yağ, kalori gibi değerlerini sürekli hesaplamak ve buna göre beslenmek.
- Sürekli tartılmak ve ayna karşısında kilo kontrolü yapmak.
- Ne kadar zayıf olursa olsun, kilolu olduğunu savunmak ve bundan yakınmak.
- Bol kıyafetler giyerek istemsizce zayıflığını örtmeye çalışmak.
- Kimsenin görüşünü önemsemeden yaptığının doğru olduğunu düşünerek devam etmek.
Yukarıda bulunan maddelerden biri veya bir kaçını çocuğunuzda gözlemliyorsanız, çok geç kalmadan bir psikoloji doktoruna başvurmanız gerekmektedir. Erken teşhis ve başlangıç evresinde bu rahatsızlıktan kurtulmak daha kolay olacaktır.
Anoreksiyanın Nedenleri
Bu rahatsızlığın nedeni tam olarak bilinemese de biyolojik, psikolojik ve çevresel faktörlerin kombinasyonu ile oluşmaktadır.
- Anoreksiya hastaları genellikle mükemmelliyetçi ve takıntılı insanlardır.
- Günümüzde ince görünmenin avantaj olarak görünmesi, manken ve modellerin bu kişilerden seçilmesi, özellikle ergenlik çağındaki genç kızları etkiler.
- Kısa sürede alınan fazla kiloların anoreksiyaya yönlendirdiği de bilinmektedir. Hastanın çevresinden gelen olumsuz yorumlar(çok kilo aldın, biraz kilo ver vb.) hastalığın şiddetini daha da arttırır.
Anoreksiya Tedavisi
Anoreksiya tedavisi zor ve uzun süren bir süreçtir. Genellikle tedavi için farklı branşlardan psikiyatristlere gelirler. Farklı branşlardan yönelmelerinin sebebiyse, vücut fonksiyonlarında bozukluklardan ileri gelir. Kansızlık, çeşitli böbrek rahatsızlıkları, eklemlerde şişme ve halsizlik gibi bir çok sebeple başvurulan branşlardan, hekimin yönlendirmesiyle psikiyatri bölümüne yönelirler.
Anoreksiya tedavisinde hasta-doktor arasında ilk olarak güven ilişkisi sağlanmalıdır. Ailenin hekim ile iş birliği içerisinde olması da çok önemlidir. Hastanın ayrıntılı hikayesi hekim tarafından alınır ve analiz edilir. Anoreksiya hastalarının çoğunda depresyon da gözlemlenir. Beden algısı ve depresyon için hekim tarafından ilaç tedavisi planlanır. Kişinin bu süreçte beslenme ve sağlıklı kilo alma konusu önceliktir.
Hastanın metabolik bozukluğu varsa, kişinin rızası alınmadan hastaneye yatırılması gerekir. Son 3 ay içerisinde kilosunun %30’unu kaybeden hasta metabolik bozukluğu olan hastadır. Bu süreçte, beslenme ve diyet uzmanları, psikolog ve psikatristler ve gerekliyse diğer branşlardan doktorlar da tedaviye dahil olabilmektedir. Belki aylarca sürebilecek bu rahatsızlık kişinin normal yaşantısına döndüğünde de kontrollerle bir müddet daha devam eder.
Anoreksiya ölüm oranın %10-%15 olduğu ciddi bir rahatsızlıktır ve hastayı intihara bile sürükleyebilir…