Askeri Darbe Nedir? Türkiye Cumhuriyeti’ndeki Darbe Geçmişi

Askeri darbe, ülkedeki silahlı kuvvetlerin, silah zoruyla ülke yönetimine el koymasıdır. Askeri darbeyle sık sık anılan cunta ise, yönetime kuvvet kullanarak el koyan askeri ya da siyasi gruptur. Cuntacılar tarafından başlıca darbe sebebi; hükümetin, ekonomik ve sosyal sorunları çözmekteki başarısızlığıdır.

Askeri darbe sonrasında, TV, radyo, internet gibi iletişim kanalları ele geçirilir, lider devrilir, hükümet daireleri üzerinde otorite kurulur ve elektrik, su, telefon gibi temel altyapı tesisleri ve bir çok kurum kontrol altına alınır. Muhtıra ise, genellikle verilen uyarı veya anımsatma yazısıdır.

Muhtıraya örnek olarak, 12 Mart 1979 yılında Genel Kurmay başkanı ve kuvvet komutanlarının ortak imzasıyla, radyodan bildiriyle yayınlanması sonucu, dönemin başbakanı Süleyman Demirel‘in, istifa etmesidir. Hatta bu olay üzerine “Şapkasını alıp gitti” ifadeleri yer almıştır.

Süleyman Demirel şapkasını alıp giderken...
Süleyman Demirel şapkasını alıp giderken…

Bir diğer örnekse, devamında 12 Eylül 1980 darbesinin gerçekleştiği muhtıradır. Bu muhtıra, dönemin Genel Kurmay Başkanı Kenan Evren ve Kuvvet Komutanları tarafından, o zamanki cumhur başkanı Fahri Korutürk‘e verdikleri uyarı mektubudur. Bu uyarı dikkate alınmadığı gerekçesiyle, 12 Eylül 1980 yılında darbe gerçekleşmiştir.

Devrim ile darbeyi ayıran temel fark, geniş halk kitlelerinin desteği olmaması ve köklü bir değişim yapılmamasıdır.

Türkiye’deki Askeri Müdahaleler

Türkiye 1950 yılında, demokratik seçimlerle çok partili hayata geçmiştir. TSK, iç güvenliğin tehdit altında olduğunu savunarak, bazen yasaların geçmesini engellemek, bazen de geçirmeye zorlayarak, bazen de Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ni istifaya zorlayarak ya da alaşağı ederek demokratik sivil yönetime müdahale etmiştir.

Bu darbe ve muhtıralar, bazen emir komuta zinciri içerisinde(Yani tüm ordu tarafından işbirliğiyle), bazen de emir komuta zinciri dışarısında sadece bir grup subay tarafından planlanmış ve icra edilmiştir.

TSK 1960 ve 1980 yıllarında iki kez yönetime el koymuştur. 1971 ve 1997 yılları arasındaysa yönetimi istifaya zorlamıştır.

Türkiye Darbe Geçmişi

Türkiye Cumhuriyeti, geçmişinde çok fazla darbe girişimiyle karşılaşmış, darbeden ve darbeciden çok çekmiş bir ülkedir. Tarihinde iki adet gerçekleşmiş darbe mevcuttur.

27 Mayıs Darbesi

1960 yılında yapılmış, dönemin genel kurmay başkanı da dahil olmak üzere, 200’den fazla general, Cumhurbaşkanı Celal Bayar ve Başbakan Adnan Menderes tutuklanmıştır. Tipi itibariyle emir komuta zincirinin dışarısında gerçekleşen bu darbe, 37 düşük rütbeli subay tarafından planlanıp icra edilmiştir. İlk bildiri, Kurmay Albay Alparslan Türkeş tarafından Bayrak Radyo aracılığıyla, sabah 5:25’te yayınlanmıştır. Darbe sonrası bu subaylar ve emekli orgeneral Cemal Gürsel’in oluşturduğu, Milli Birlik Komitesi ülke yönetimini üstlenmiştir.

17 Eylül 1961 yılında Adnan Menderes, İmralı Adası'nda asılırken
17 Eylül 1961 yılında Adnan Menderes, İmralı Adası’nda asılırken

27 Mayıs 1960’tan, seçimlerin yapılarak normal yaşama geçildiği 15 Ekim 1961 yılına kadar geçen sürede, askerin Milli Birlik Komitesi eliyle cunta olarak iktidarda olduğu dönemdir. Daha sonra 9 Temmuz 1961’de kabul edilen 1961 Anayasası olarak bilinen anayasa değişikliği, 1924 Anayasası’nı yürürlükten kaldırmıştır.

12 Eylül Darbesi

Bu askeri darbe 12 Eylül 1980 yılında, emir komuta zinciri içerisinde gerçekleşmiştir. 1961 anayasası kaldırılmış, bütün dernek faaliyetleri durdurulmuştur. Parti liderleri önce askeri üslerde gözetim altında tutulmuş, ardından yargılanmıştır. Bu müdahale ile Başbakan Süleyman Demirel görevden alınmıştır.

12 Eylül 1980 yılında görevde bulunan Kenan Evren‘in konuşmasını içeren video aşağıda yer almaktadır.

Darbenin ardından 1982 Anayasası hazırlanmış, 1983 yılında ise siyasi partilerin yeniden oluşmasına izin verilmiştir.

13 Eylül 2010 tarihinde çeşitli sivil toplum kuruluşları, sendikalar ve dernekler ile darbe mağduru kişiler 12 Eylül darbesini yapanlar hakkında suç duyurusunda bulunmuştur.

Türkiye Muhtıra Geçmişi

12 Nisan Muhtırası

12 Mart 1971 tarihinde Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Genelkurmay Başkanı Memduh Tağmaç, Kara Kuvvetleri komutanı Faruk Gürler, Deniz Kuvvetleri komutanı Celal Eyiceoğlu ve Hava Kuvvetleri komutanı Muhsin Batur’un imzasıyla Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay’a bir muhtıra vererek hükûmetin istifaya zorlandığı askeri müdahaledir.

28 Şubat Süreci

28 Şubat 1997’de yapılan Milli Güvenlik Kurulu toplantısı sonucu açıklanan kararlarla başlayan ve irticaya karşı olduğu iddia edilen süreç. Yaşananlar, çeşitli kaynaklar tarafından post-modern darbe olarak adlandırılmıştır.

27 Nisan E-Muhtırası

Türk Silahlı Kuvvetleri adına Genelkurmay Başkanlığı’nın,  Cumhurbaşkanlığı seçimi dolayısı ile 27 Nisan 2007 tarihinde gece saat 23:20’de yaptığı, lâiklikle ilgili açıklamadır. Bu açıklama bazı siyasetçi ve gazeteciler tarafından bildiri internet aracılığıyla verildiği için “e-muhtıra” olarak da adlandırılmıştır. 

2. sayfaya geçerek askeri darbe girişimleri, eylem planları ve ayaklanmalar hakkında bilgi sahibi olabilirsiniz.

Hakkında Selim Çayır

80'lerin son kuşağından, bilginin satılamayacak veya satın alınamayacak olduğunu düşünen, bildiklerini bu mecra vasıtasıyla misafirlerine aktarmayı hedeflemiş Bilgi Rehberi yazarı...

İlginizi Çekebilir

Para kazanma yolları

Evde Ne Tür İşler Yaparak Para Kazanılabilir

Para kazanma yolları o kadar çok ki, kişi sadece kendisine uygun yolun hangisi olduğunu bulmak …