Asperger Sendromu, 1980’lerde İngiliz psikiyatrist Lorna Wing tarafından dünyaya tanıtılmıştır . Bu terim Avusturyalı çocuk doktoru Hans Asperger’in 1944 tarihli bir çalışmasından türemiştir.
Asperger sendromlu insanlar dünyayı diğer insanlardan farklı görür, duyar ve hissederler. Bu sendroma sahip kişilerin iyileştirilmesi mümkün değildir. Çünkü bir hastalık değildir. Asperger sendromu olan bireyler ortalama veya ortalamanın üstünde bir zekaya sahip olabilirler. Ancak belirli konularda öğrenme güçlüğü çekerler.
Asperger sendromu olan bazı insanlar dünyanın çok zor olduğunu düşünür ve bu durum onlarda kaygı uyandırabilir. Özellikle diğer insanları anlamak, onlarla ilişki kurmak konusunda zorluklar yaşarlar. Otizm’de olduğu gibi genellikle engelli görünmezler.
Asperger Sendromu Olanların Sosyal Etkileşimdeki Zorlukları
Bu sendromu taşıyanlar sözel veya sözel olmayan jest, mimik, ses tonu gibi kavramları yorumlamakta zorluk çekerler.
- Yüz ifadeleri
- Ses tonu
- Şakalar ve alay geçme
- Belirsizlik
- İma etme, deyim veya ata sözlerini anlama
- Soyut kavramlar
Genellikle iyi dil becerilerine sahiptirler. Konuşmalarında, karşısındakinin beklentisini anlamakta zorluk çektiği, konuşulanları tekrarlama ve sürekli kendi çıkarlarını öne sürme çabasında olabilirler. Tekrarlayan davranışları tercih ederler.
Her gün işten veya okuldan eve dönerken aynı ulaşım aracını kullanmak, kahvaltıda aynı şeyleri yemek isteyebilirler. Bir şeyin doğru öğretilmesi sonucunda farklı bir yaklaşım benimsemeleri çok zordur. Değişiklikten hoşlanmazlar. Değişim fikri asperger sendromu olan bireyleri rahatsız eder.
Yüksek Odaklı İlgi Alanı
Bu sendroma sahip bireyler, genç yaşlardan itibaren ilgi alanlarına yoğun olarak bağlanırlar. Sanat veya müzikten trenlere, uçaklara veya bilgisayarlara kadar her şeye ilgi duyabilirler. Bu ilgi bazen normal bireylerin istemediği şeyler de olabilir. (Çöp toplamayı çok sevmek gibi.)
Otizm gibi Asperger Sendromu’nun da kesin nedeni henüz çözülememiştir ve araştırılmaktadır. Kişinin yetiştirilmesi, sosyal koşullardaki olumsuzluktan kaynaklanmaz ve bu durum sonradan edinilmez.