1876 yılında Alman mühendis Nikolaus Otto taratından bulunan benzin motor tipi, Otto Motoru olarak da bilinir. Nikolaus Otto tarafından bulunduğu dönemde %3-%5 gibi bir verimden bahsederken, günümüzde %20’lik bir verim sağlanıyor olması elbette sevindirici.
Yukarıda bahsettiğim verim, yakılan benzinin yüzde kaçının tekerleklerde harekete dönüştüğünü belirler. Daha da açık olmak gerekirse, benzinin oluşturduğu kuvvetin yaklaşık %10’u aktarma organlarına, %5’i pistonların ataletine, %5’i sürtünmeye ve %60’lık gibi çok büyük bir kısmı da ısı olarak dışarı atılmaktadır.
Benzinli motorlarda karbüratör ve injeksiyon adı verilen iki sistem yer almaktadır. Karbüratör ve yakıt enjeksiyon sistemlerinin temel farkı, enjeksiyonun yakıtı güç kullanarak küçük bir delikten pompalamak ve hava içinde atomize olmasını sağlaması, karbüratörün ise motorun emme zamanının oluşturduğu vakumu doldurmak için hareket eden havaya yakıt püskürtmesidir. Yeni araçlarda enjeksiyonlu sistemler kullanılmaktadır.
Benzin Motoru Nasıl Çalışır?
Benzin motorları, günümüzde çoğunlukla dört zamanlı olarak kullanılır.
1.Emme: Temiz hava ve benzin karışımı, karbüratör veya enjeksiyon yardımıyla emme kanalından alınır.(şekilde sağ üst)
2.Sıkıştırma: Emme ile alınan hava ve benzin karışımı, pistonun yukarı hareketiyle sıkıştırılır. Böylece bir sonraki aşamada gerçekleşecek yanmadan daha fazla kuvvet elde edilir.
3.Yanma: Sıkıştırmanın ardından gerçekleşen bu adımda, basınçlı hava ve benzin karışımı buji(ateşleme elemanı) yardımıyla yakılır. Aracın hareketini sağlayan güç bu adımda üretilir.
4.Egsoz: Yanma sonrasında pistonun aşağı inişinin ardından, piston yukarı doğru gelirken egsoz sübabının açılmasıyla(şekilde sol üst) yanmış gazlar dışarı atılır.
4.Egsoz zamanının hemen ardından pistonun aşağı hareketiyle 1. aşama olan Emme tekrarlanır.
Aşağıda ise yukarıdaki adımların video olarak animasyonu mevcuttur.