Fibromiyalji; tükenmişlik sendromu, kronik ağrı sendromu veya kronik yorgunluk sendromu olarak da bilinir. Tüm vücutta oluşan kas ağrıları, uykusuzluk, sık tuvalete çıkma, bitkinlik, halsizlik, uyku düzensizliği gibi etkileri vardır. Hayat kalitemizi ciddi anlamda bozar.
Günlük hayatımızda yaptığımız işleri ciddi bir ölçüde etkiler. Sürekli olan ağrılar ve yorgunluk hissi beraberinde isteksizliği de götürür. İş hayatımız da ise verimliliğimizi düşürür ve motive olmamızı engeller. Amerika da daha önce yapılmış araştırmalara göre iş verimliliği hatırı sayılır miktarda düşürdüğü için sıralamalarda kalp ve damar hastalıklarından hemen sonrada yer almıştır. Hem ekonomiyi hem iş hayatını hem de kişinin özel hayatını bu denli etkiliyor olduğu için bu hastalık çağın hastalığı olmak yolunda ilerlemektedir. Yoğunlukla kadınlarda görülmektedir. Aynı zamanda genç erişkinlerde bu durumu yaşayabilmektedirler. Kadınlarda ise özellikle menopoz döneminde görülebilmektedir. Kadınların sahip olduğu yoğun hormonlar sebebiyle kadınlarda yaygın görülüyor. Adet dönemlerinde ki hormonsal dengesizlikler bu hastalığın kadın vücuduna yerleşebilmesi için uygun ortam hazırlıyor. Aynı zamanda çevresel faktörlerde işin içinde. Aşırı temizlik yapmak, vücuda fazla yüklenmek, sıcak soğuk dengesizliği bile bu hastalığın bedene yerleşmesine zemin hazırlıyor. Tam olarak hastalık nedeniyse henüz bilinmiyor. Genellikle kronik yorgunlukla karıştırılabiliyor ya da şahısların psikolojik tedavi görmeleri tavsiye edilebiliyor fakat hastaların tedaviden sonra da sonuç görememesi onun farklı bir durum olduğunu ortaya çıkarıyor.
Fibromiyalji, daha çok hassas yapılı ve her şeyden aşırı etkilenen insanlarda kendini gösteriyor. Uygun olmayan ofis ortamları masa başı iş yapanlar bu gruba dâhil olabiliyor. Hastalar genellikle ağrının yanıcı olduğunu, belirli bir noktadan sonra tüm bedenlerine yayıldığını söylemektedir. Aynı zamanda uykusuzluk ya da dinlendirmeyen uykular ve ya çok aşırı uyuma durumuyla karşılaşılabiliyor. Ve sık tuvalete çıkma durumu gözlemleniyor. Sürekli farklı hastalıklar karıştırılan bu hastalık için tanı koymak ta oldukça önemli bir meseledir. Hastanın bu şikâyetlerinin en az 3 ay sürmesi gerekir. Ağrıya hassas olması gereken bölgelerde ( iman tahtasının yan kısmı, omuz başları, dirseklerinin dışı, ense, kürek kemiğinin iç kısımları, belin kalçaya geçiş kısmı, dizin iç ve dış kısımları vb.) ağrıya rastlanmalıdır. Hastanın hikâyesi de bu dinlenilmelidir ki tam bir tanı koymak mümkün olsun. Teşhis için romatolojiye, tedavi için fizik tedaviye gitmeleri gerekmektedir.