Fulgencio Batista y Zaldivar 16 Ocak 1901 yılında Küba’nın Oriente bölgesinde dünyaya gelmiştir. Tarımla uğraşan yoksul bir ailenin oğludur. 1921 yılında stenograf olarak orduya katılır. Stenograf; Konuşulanları bir takım sembollerle ve hızlı bir şekilde yazıya geçirme tekniğini uygulayan kişidir. Bir yandan öğrenimini sürdürürek Ulusal Gazetecilik okulunu bitirdi. 1928 yılında orduda çavuşluk rütbesine terfi etti.
Diktatör Gerardo Machado’ya yönelik halk ayaklanmasında, ayaklananların safında gerçekleştirdiği askeri müdahaleyle 4 Eylül 1933 yılında iktidarı ele geçirdi. Bu olaydan sonra yönetimde yetkili olan Batista, 1940 yılına kadar ülkeyi kukla devlet adamları tarafından yönetti.
1940’a kadar olan yönetim sırasında, askeriyenin, devlet memurlarının ve halkın desteğini alarak önce Genel Kurmay Başkanı, sonrasında Başkomutan oldu. 1940’ta yapılan seçimlerde, sol kesimin de oylarını alarak devlet başkanı oldu.
Batista 1944’e kadar olan başkanlık döneminde, mal ve mülk sahibi oldu. 1944’te kendi desteklediği bir adayın başkan olmasını umarken, seçimler istediği gibi gitmedi. Bunun üzerine yurt dışına çıkan Batista, 4 yıl kadar Florida’da yaşadı. Burada, Küba’da kazandıklarını değerlendirerek yatırımlar yaptı.
1948’te Küba Senatosu’na seçilince Küba’ya geri döndü. 1952 yılında tekrar adaylığını koyacağını duyurdu. Fakat iktisadi durumu çöküntüye uğrayınca, darbe ile iktidarı tekrar eline aldı. Seçimleri iptal etti, meclisi dağıttı, anayasayı yürürlükten kaldırdı ve partileri kapattı. Üniversiteler ve basın üzerine ciddi baskı koydu. Ordu ve polis cemiyetine geniş yetkiler verdi.
Bu esnada tabir-i caizse Amerika yalakası bir tutum sergileyerek, elde ettiği büyük serveti Amerika ile değerlendirdi. Birçok Amerikan şirkete komisyon karşılığında büyük ayrıcalıklar tanıdı. 1948’te gerçekleştirdiği darbe girişiminde de Amerika desteğini almıştı…
1956 yılına gelindiğinde, Fidel Castro’nun önderliğinde başlayan gerilla hareketi, büyük kitlelere ulaştı. Fulgencio Batista bu ayaklanmayı bastırmak için, köyler üzerinde ciddi baskılar kurdu. Baskı yönetimi sonuç vermiyor, gerilla hareketi büyümeye devam ediyordu.
Batista bunun üzerine cumhurbaşkanlığı seçimi olacacağını duyurdu. Amacı kukla bir cumhurbaşkanıyla, yönetimi yine devam ettirmekti. Fakat halk bu seçimi boykot etti. Köşeye sıkışıp kalan Batista, çareyi ‘kaçmak’ta buldu. 31 Aralık 1958 gecesinde, ailesiyle birlikte Dominik Cumhuriyeti’ne sığındı. Bir süre Portekiz’in bir adasında yaşadı. Daha sonra İspanya’ya yerleşti. Bu süreç zarfında kitaplar yazdı. İspanya’da 1973 kalp krizi sonucu öldü.