İnsülin, kan şekeri kullanan hücrelere şekerin alınmasını ve kullanılmasını sağlayan hormondur. Kısaca, İnsülin kandaki şeker miktarını düzenler. Kandaki şeker miktarını düzenleyebilmek için kullanılan bu hormon, insülin reseptörü adı verilen bir yapı sayesinde gerekli düzenlemeleri yapar.
İnsülin Direnci Nedir?
Yukarıda bahsettiğimiz insülin reseptörünün görevini tam olarak yerine getirememesi sonucu, pankreas tarafından üretilen insülin hormonunun üretilmesine rağmen görevini yerine getirememesi anlamına gelir. Yani pankreas insülini üretir. Fakat üretilen insülin kan şekerini, yani glikozu düzenleyemez. Bu da kan şekerinin artmasına yol açar.
Kandaki Şeker Miktarının Artmasının Sonuçları Nelerdir?
İnsülin direnci sonucu daha fazla insülin üretilmesi ve pankreasın daha çok çalışması gerekir. Bu da pankreasın yorulmasına ve yetersiz kalmasına yol açar. Bunun yanı sıra düzelmesi gereken kan şekeri dengelenemez. Bu da vücutta yağlanmaya yol açar. İnsanların su içsem yarıyor, birşey yemesem de kilo alıyorum dediği istemsiz kilo alımına ve yağlanmaya yol açar.
İstemsiz alınan kilolardan sorumlu olan da budur. İnsülin direnci sonucu kanda artan şeker, karaciğerler tarafından depolanır. Tip 2 diyabet hastalığı baş gösterir. Kilo alımı obeziteye varan sonuçlara yol açar. Bunun yanı sıra kolestrol de ortaya çıkar.
İnsülin Direnci Neden Olur?
Tam olarak sebebi bilinmese de genetik özelliklerin, hareketsizliğin ve beslenmedeki bozuklukların bu rahatsızlığı ortaya koyduğu belirlenmiştir. Özellikle aile fertlerinde bu rahatsızlık varsa, çocuklarında da bu rahatsızlık görülebilir.
Vücut kitle indeksinin 25’ten fazla olması, obezite, kolestrol vb. rahatsızlıklarla da alakalı olan bu hastalığın uyku düzensizliğinde de meydana geldiği son yapılan çalışmalarla ortaya çıkmıştır. Sağlıklı uyku konusunda sorunları olan bireylerde de sıklıkla görüldüğü bilinmektedir.
Sağlıksız beslenme sonucu, çeşitli kimyasalların besinlerle vücuda girmesi insülin direncini tetikleyebilir. İşlenmiş gıdaların en başında gelen fast food türü besinler bizim bildiğimiz fakat vücudumuzun tanıyamadığı besinlerdendir. İnsülin hormonunun aşırı salgılanması bile kandaki şekeri düzenlemeye yetmez.
İnsülin Direnci Belirtileri Nelerdir?
Hücrelerin ısrarına karşı pankreasın daha çok çalışması ve daha çok insülin hormonu üretmesi sonucu belirtileri de gecikebilmektedir. Bu da insülin direnci hastalığını yıllarca ertenebilecek sonuçlara sebebiyet verir.
Pankreasın var gücüyle çalışması sonucunda pankreas yorulabilmekte, görevi olan insülin üretimini yerine getiremeyecek duruma gelmektedir. Pankreas yetmezliği olarak bilinen rahatsızlık, yüksek oranda insülin direnci rahatsızlığıyla ortaya çıkar.
Bunun yanı sıra, kandaki yağın artması, aşırı kilo alımı ve ciltteki lekelenmeler insülin direncinin belirtileri arasında yer almaktadır. Bu belirtiler, özellikle yemek tükettikten sonra vücutta uyuşmalara, halsizliğe ve açlığın giderilmemesine sebep olur.
Yüksek tansiyon da insülin direncinin belirtilerin birisidir. Fakat en büyük belirtisi, bel çevresindeki yağlanmanın artmasıdır. Kişi eski beslenme alışkanlığına devam ediyor olsa dahi bu yağlanma ve kilo alımı devam etmektedir.
İnsülin Direncinin Tespiti
İnsülin direncinin tam olarak tespit edilebilmesi için belirtiler sonucu hastanelerin dahiliye bölümündeki doktorlarının istediği glikoz tolerans testi gereklidir. Bazı durumlarda rahatsızlık sonucu karaciğer hasarlanabilir. Bu durumda doktor idrar tahliliyle, idrar içerisindeki protein yoğunluğuna bakarak da insülin direncini tespit edebilmektedir.
İnsülin Direnci Hesaplama
İnsülin direnci hesabında kişinin açlık kan şekeri ile açlık insülin seviyesine yönelik iki unsurun bilinmesi gerekir. Bu da hastanelerde yapılan ve son 10-12 saat yemek yemeden alınan kan değerleriyle belli olmaktadır. İnsülin direnci hesaplama işleminin tam sonucuna ulaşabilmek için, aç olarak kan verilmesi gerekmektedir.
Açlık kan şekerinin açlık insülin seviyesiyle çarpımı sonrası çıkan sayının 405’e bölünmesiyle elde edilen sayının 2,5’un üstünde olması insülin direnci rahatsızlığının bulunduğunu gösterir. Aşağıdaki örnekle daha rahat anlayabilmeniz sağlanmıştır.
Açlık kan şekeri: 120
Açlık insülin seviyesi: 4
İnsülin direnci formülü(2,5 üstü insülin direnci)=Açlık kan şekeri X Açlık insülin seviyesi ÷ 405
Sonuç
120×4= 480 ÷ 405 =1,18 (Eşik olarak belirlenen 2,5 değerinin altında bir sayı çıktığından kişinin insülin direnci yoktur denilir)
Yukarıdaki işlemlerden ziyade doktora sormak daha doğru olur. Gerekli bilgi onlar tarafından daha doğru şekilde aktarılır.
İnsülin Direnci Nasıl Düşer?
Genetik olsun veya olmasın insülin direncini düşürmenin bir çok yöntemi vardır. Vereceğim öneriler, aslında hepimizin bildiği sağlıklı yaşam için gerekli şeylerden ibarettir. Yine de bunları sıralamak istiyorum.
- Her gün en az 45 dakika yürüyüş yapın.
- Fast food gibi işlenmiş gıdalardan ve paketli ürünlerden uzak durun.
- Denizden gelen sağlığı ihmal etmeyerek, balık tüketimi arttırın. Haftada bir ise, ikiye veya üçe çıkarın.
- Uykudan en az iki saat önce yemeyi tamamen kesin. Mümkünse sadece su için.
- Sağlıklı olabilmek için tüketilmesi gereken 10 besin adlı makaleyi okuyun ve bunları tüketmeye çalışın.
- Uyku bozukluğunun insülin direnciyle olan münasebetinden bahsetmiştik. İyi uyku için ipuçları yazısını okuyarak, daha sağlıklı uyuyun.
- Vücut kitle indeksiniz 25’in üzerindeyse 25 seviyesine geri çekmek için bir beslenme veya diyet uzmanına başvurun. Diyet yapın, kilo verin…
- Kahve, çay gibi içeceklere attığınız şekeri azaltın. Mümkünse hiç atmayın.(Şekeri direk kesmek çok zordur, aşama aşama yapabilirsiniz)
- Hayvansal yağlar bu süreçte zararlı olacaktır. Bu yüzden hayvansal yağ içeren gıdalardan olabildiğince uzak durun.
Yukarıda verilen öneriler, sizin sağlıklı bir şekilde yaşamınızı sürdürmeniz için gerekli olan şeylerdir. İnsülin direncini düşürmede de büyük öneme sahip öneriler içermektedir. Bu önerileri yerine getirmemek, ilerleyen zamanlarda ilaçlara bağlı bir hayat sürmenize sebep olabilir. Hepinize sağlıklı günler dilerim.
Bu makalede bahsedilen insülin direnci, hesaplama, belirtiler ve öneriler araştırmalara dayanmaktadır. Doğruluğu kesin olmayıp bilgi verme amaçlıdır. Tüm sorumluluk okuyucuya aittir. Bilinen tek bir şey varsa o da Atatürk’ün de dediği gibi ‘Beni Türk hekimlerine emanet edin.’ sözüdür. Buna bağlı olarak, bir doktora başvurmak, gerekli tedavi ve tanıya onunla varmak en doğrusudur.