İnsan vücudunda bulunan birçok hormon gün içerisindeki bütün aktiviteleri fiziki reaksiyonları sinir sisteminin çalışmasını düzenlemektedir. Bunlar arasında bulunan testosteron erkeklik hormonları içinde en çok bilineni ve en fonksiyonel olanıdır. Özellikle erkek vücudunda oldukça hassas bir noktada bulunan testosteron eksikliğinde bir takım sıkıntılar ortaya çıkabilmektedir. Testosteron hormonu zannedildiği gibi sadece erkeklerde değil bayanlarda da bulunmaktadır. Ancak kadınların vücudunda bulunan testosteron seviyesi oldukça düşük olduğu için daha çok erkeklik hormonu olarak beyindeki yer alan hipotalamus ve hipofiz bezinin ortaklaşa çalışması ile üretilmektedir. Daha anne karnındayken erkek olan çocuğun cinsiyetini belirleyen testosteron hormonu özellikle cinsel istek ve kas yapımı noktasında devreye girmekte son derece önemli bir vazife icra etmektedir. İnsan vücudunda yer alan bütün kemik ve kas kütlesinin dengeli bir şekilde yer alabilmesi, gün içerisinde ihtiyaç duyulan enerjinin tam olarak takviye edilebilmesi, kanın içindeki alyuvarların istenen seviyelerde üretilebilmesi ve erkeğin erkeklik özelliğini tam olarak karakterize edebilmesi için mutlaka yeterli miktarda testosterona ihtiyaç vardır.
Özellikle erkekler için son derece önemli olan testosteron hormonu oldukça dengeli bir şekilde vücutta bulunmalıdır. Eğer erkeklerde istenen seviyede bulunmazsa bir takım sıkıntılar ortaya çıkabilmektedir. Bu sıkıntıların en başında kemik ve kas kütlesinde yaşanan kayıp söz konusu olmaktadır. Eğer testosteron seviyesi yetersizse vücut istenen dirence sahip olamayacağı için zaman içerisinde kas ve kemik erimesi meydana gelecektir. Ayrıca bir erkeklik hormonu olan testosteronun eksikliğinde düşük cinsel istek veya isteksizlik meydana gelmektedir. Bir takım iktidarsızlık sorularının yaşanmasına da sebep olan eksiklik akabinde depresyona ve uykusuzluğa da kapı aralamaktadır. Gün içerisindeki enerji yetmeyeceği için bitkinlik bu sendromlara eklenecektir. Eğer testosteron eksikliği devamlı olarak söz konusuysa özellikle 30’lu yaşlardan sonra şeker hastalığı gibi bir takım rahatsızlıklar ortaya çıkabilmektedir.
Vücutta doğal bir şekilde bulunması gereken testosteron artırıcı bazı kimyasal unsurlar bulunmakla birlikte en doğru olanı kaliteli gıdaları tüketmektir. Bunun için en sağlıklı yöntem ise yağ tüketimine dikkat etmektir. Özellikle düşük yağlı besinler testosteronun üretilmesinde en önemli unsurlardır. Bunun için zeytinyağı, Hindistan cevizi yağı, tereyağı gibi besinler dengeli bir şekilde tüketilmelidir. Ayrıca kuruyemişler ve kırmızı et de doğal yağ kaynakları arasında bulunmaktadır. Günümüzdeki birtakım diyetlerde öne çıkan yağsız beslenme özellikle erkekler için testosteron üretimi noktasında ciddi bir sıkıntı oluşturmaktadır. Diğer önemli bir nokta ise testosteronun kan şekerine bağlı olarak azalmasıdır. Bu sebeple şekerli gıdaları mümkün olduğunca az tüketmek gerekmektedir.
Bu Sitede Çerezler Kullanılmaktadır.
Gizlilik Politikası