İnsanlar ve bazı hayvanlar esner. Esneme, ağızı genişçe açıp, çene ve boyun kaslarını kasarak derin nefes alma olayıdır. Milattan öncesine dayanan araştırmalar, neden esnediğimizi çözememiştir. Hepsi birer teoriden ibarettir. Esnemeyi bu kadar gizemli yapan ise şüphesiz beyindir. Vücudumuzdaki en gizemli organ olan beyin, bu konuda araştırmacılara bilgi vermekten kaçınmıştır.
Esneme, genellikle uykumuz geldiğinde veya yorulduğumuzda gerçekleşir. Fakat, başkasının yanımızda esnemesi, esneyen birini görmemiz veya esnemeyle ilgili birşey okumamız bile esnemeyi tetikler.(Bu yazıyı okurken de esnediğinize eminim)
Hakkında en az bilgi sahibi olduğumuz, en yaygın insan davranışı olarak nitelendirilen esnemenin sebebi kanıtlarla bilinemese bile, ortaya atılmış birden fazla teori vardır.
Esneme ile İlgili Teoriler
Esnemeyle ilgili ortaya atılan birkaç teori var.
Kalıtımsal Bir Davranış
Bazı bilim adamları atalarımızın, esneyerek karşısındakini korkuttuğunu düşünmektedir.
Vücudun Oksijen İhtiyacı İçin
Bu teoriye göre, esnemenin amacı, vücuda daha fazla oksijen alıp, karbondioksit atmak içindir. Grup içerisinde esnemeyi kısmen açıklayabilir. Fakat egzersiz yaparken de esniyor olabilmek, bu tezi çürütmektedir.
Esnemeyle ilgili bu tez, 2500 yıl önce Hipokrat tarafından farklı bir şekilde incelenmişti. Hipokrat’a göre, özellikle ateşli bir hastalık sırasında, esneyerek vücuttaki kötü hava dışarı atılıyordu. Bu teori, 19. yüzyıla kadar hakim oldu.
Beynin Kendini Soğutması
New York Üniversitesi’nden Andrew Gallup’un yakın zamanda ortaya attığı, en mantıklı teorilerden birisi…
Gallup’a göre, esneme sırasında çenenin gerilmesi, ağzın açılması, derin nefes alınması, beynin soğumasını sağlıyor. Ayrıca kanın kafatasında dolaşması sonucu aşırı ısı dağılıyor. Sinüs boşluklarına dolan hava da beynin serinlemesine katkı sağlıyor.